2 Ocak 2008 Çarşamba

Ultrasonun Zararlı Etkileri Var mı?

Ultrason röntgenden tamamen farklıdır. Röntgende X ışını kullanılır. X ışınları Can için zararlıdır. Oysa ultrasonun yaydığıses dalgalarının doğacak Can'a ve Anne'ye bugüne dek bir zararı belirlenememiştir. Ancak ultrason yüksek bir enerji çeşididir. Teorik olarak Can'a zararlı olması beklenir. Çok yüksek güçteki ses dalgaları biyolojik sistemleri etkiler. Ultrason'un uzun vadeli etkileri henüz bilinmiyor. Çünkü son 10-12 yıldır yaygın olarak kullanılmaktadır. Ultrasona maruz kalmış Can'lar 10, 20 ya da 40 yaşına geldiklerinde bazı zararlı etkilerin sonuçları görülebilir mi? Ya da ultrasona maruz kalmış insanların çocuklarında bazı sakatlıklar ortaya çıkabilir mi? Bu soruların yanıtları bugün için bilinmiyor.

Ultrasonun kötü kullanımı

Bugün ülkemizde her kadın-doğum hekiminin muayenehanesinde ultrason cihazları bulunmaktadır. Ama ne yazık ki bazı hekimlerimiz için bu cihazın bir prestij aracı olmanın dışında anlamı yoktur. Belli bir eğitimden geçmeden bu cihazlar alınıp kullanılmaktadır. Neye baktığını, ne göreceğini bilmeden cihaz hastanın karnında şöyle bir gezdirilmekte, hastaya TV seyrettirir gibi bebeği seyrettirilmekte ve herşeyin normal olduğu söylenmektedir. Oysa ultrason kullanımı oldukça ileri düzeyde eğitim ve deneyim gerektirir. Özellikle sakatlıkların tanınmasında cihazın kalitesi önemlidir. Yurt dışında ultrason bakımı sınıflandırılmıştır. Sakatlık tanısı ikinci düzey denilen ileri düzey incelemeyi gerektirir. Birinci düzeyde ultrason kullanan kişiler kendi taramalarından sonra şüphe duyarlarsa hastayı bir üst düzey ultrason bakımına yollarlar. Bizde ise hekim hastaya sahte bir güven duygusu vermekte, daha sonra da beklenilmeyen bir durum ortaya çıkınca ne yapılacağı bilememektedir

Ultrasonun yararları

Doğum hekimliğinde, ultrason anne karnında büyümekte olan bebeği görmek için kullanılır. Hamile bir anne için böyle bir cihazın bulunması çok büyük bir şansdır. Daha önceleri, anlaşılamayan bir çok olumsuzluk şimdi erkenden ve kolaylıkla saptanabilmektedir. Ultrasonla Anne karnındaki Can'ın tepeden tırnağa muayenesini yapmak mümkündür. Içerdeki Can'ın sağlığı açısından çok önemli bilgiler elde edilir.
- Ultrason'un Doğum Hekimliğinde Uygulama Alanları...
Ölçüm: Can'ın değişik organlarının ölçülerek gelişiminin değerlendirilmesi. Yapısal değerlendirme: Can'ın mide-bağırsak, iskelet, idrar yolları, kalp ve sinir sistemindeki yapılar rahatlıkla değerlendirilir. Can'ın iyilik halinin değerlendirilmesi: Can'ın duruş şekli, hareketleri ve amnion sıvısının miktarının değerlendirilmesi ile içeride sağlık durumu hakkında bilgi edinilmesi. Önemli girişimlerin yapılması: Amniosentez, koryon villus biyopsisi (CVS), Kordon kanı alınması ancak ultrason sayesinde mümkün olabilir

Ultrasonografi nedir?

Ultrasonografi iç organların kulağın işitemeyeceği kadar yüsek frekanslı ses dalgaları yardımı ile görüntülerinin elde edildiği bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Vücut içine gönderilen yüksek frekanslı ses dalgalarının bir kısmı organ veya dokular arasındaki ara yüzeylerden geri yansır, geriye yansıyan bu ses dalgalarından ultrasonografi görüntüsü oluşturulur. Bu işlem çok hızlı oluştuğu için haraketli görüntüler elde edilir. Anında görüntülemenin yapılması iç organların haraketlerinin görülmesini de sağlar. Ultrasonografi incelemelerinde iyonize radyasyon kullanılmaz. Ultrasonografi cihazı ses dalgalarını geçirip iyi iletmediği için, hava veya gaz ihitiva eden organları ve kemik yapıları görüntüleyemez. İçinde hava ve gaz bulunduğunda mide ve bağırsaklar görüntülenip, değerlendirilemez. Ses dalgaları kemik yapıların yüzeylerinden geri yansıdığı için kemik sınır görülmesine rağmen kemik yapının içi görülemez.

Ultrason cihazının bölümleri

Prob: Ultrason cihazının inceleme sırasında vücüt ile temas eden en önemli kısmıdır. Prob ses dalgalarını üretir ve yansımalarını algılar. Basit bir benzetme yapacak olursak ultrason cihazının ağzı ve kulağı gibi görev yapar.
Ultrason probları ses dalgalarını 1880 yılında Pierre ve Jacques Curie tarafından keşfedilen ve piezoelektrik etkisi adı verilen bir sistemle üretirler ve algılarlar. Probların içinde çok sayıda piezoelektrik kristali adı verilen quartz kristal bulunur. Elektrik akımı uygulandığında kristaller hızla şekil değiştirirler. Bu şekil değişikliği titreşime ve sonuçta ses dalgası oluşmasına yol açar. Tam tersi olarak kristallere herhangi bir ses dalgası ya da basınç ulaştığında bu kez elektrik akımı üretirler. Bu sayede aynı kristaller hem ses üretmek hem de sesi algılamak amacıyla kullanılırlar. Probun içinde ayrıca kendi ürettiği sesin oluşturduğu yansımaları ayıran bir bölüm ve üretilen ses dalgalarını odaklamaya yarayan bir de akustik lens bulunur.
Tipik olarak bir ultrason probunda yaklaşık 300 kristal bulunur. Bu kristaller birbirlerinden bağımsız olarak ses dalgası üretir ve kendilerine ulaşan yansımaları elektrik akımına çevirirler. Sonuçta saniyede yaklaşık 30 görüntü elde edilir ve bu 30 görüntü monitörde hareketli film gibi izlenir. Bu olaya gerçek zamanlı ultrason adı verilir. Diğer görüntüleme yöntemlerinde ise sadace tek bir kare görüntü elde edilmektedir.
Ultrason probları çok değişik boyutta ve şekilde olabilir. Probun türü elde edilecek görüntü alanını, üretilen ses dalgalarının frekansını, doku içerisinde ilerleyeceği mesafeyi ve elde edilen görüntünün çözünürlüğünü belirler. Kadın doğumda en çok frekansı 1-10 MHz aralığında ses dalgası üretebilen vajinal ve konveks abdominal problar kullanılır. Probun açısı inceleme amacıyla taranan alanın da genişliğini belirler.
Üretilen ses dalgalarının doku içinde ilerleme hızı saniyede yaklaşık 1540 metredir ancak aynı dalgaların gücü dokunun direncine göre değişir. Probu terk eden ses dalgası vücut içinde yansıyacağı, kırılacağı ya da emilip ısıya dönüşeceği bir yere ulaşana kadar ilerler. Kırılan ses dalgası yönünü değiştirerek ilerlemeye devam eder ve sonuçta ya bir dokuya ulaşıp yansır ya da emilir.Yansıyan ses dalgası proba geri döndüğünde kristallerde oluşan elektrik akımı merkez üniteye iletilir ve görüntü olarak işlenir.
Ses dalgasının frekansı ne kadar yüksek ise elde edilen görüntünün çözünürlüğü yani kalitesi de o derece yüksektir. Buna karşılık yüksek frekanslı ses dalgaları dokular içinde çok fazla ilerleyemez. Vajinal prob ile abdominal prob arasındaki farkın temeli bu özellikte yatar. Abdominal prob ile inceleme yaparken ses dalgaları üreme organlarına ulaşana kadar uzun bir mesafe katetmek durumundadırlar ancak vajinal incelemede prob incelenmesi amaçlanan dokulara çok yakın olduğundan ses dalgasının uzun bir mesafe katetmesine gerek yoktur. Bu nedenle vajinal incelemelerde daha yüksek frekanslı problar kullanılabilir ve abdominal proba göre çok daha kaliteli görüntü elde edilebilir.

ultrasonun çalışma prensibi

Ultrason ya da ultrasonografi modern tıbbın vazgeçemediği görüntüleme yöntemlerinden birisidir. Ultrasonun insan vücudunun içinde olup bitenleri anlamaya yarayan diğer görüntüleme yöntemlerden en önemli farkı bu amaca ulaşmak için X- ışınlarını kullanmaması yani radyasyon içermemesi, bunun yerine insan kulağının duyamayacağı frekansta ses dalgalarından yararlanmasıdır. Bir başka olumlu özelliği de elde edilen görüntünün gerçek zamanlı olması yani işlem yapıldığı sırada görüntünün monitör ekranında izlenebilmesidir.
40 yıldan fazla zamandır tıp alanında kullanılan ultrason günümüzde kadın doğum pratiğinde rutin uygulamaya girmiş, jinekolojik muayene ve gebelik takiplerinin olmazsa olmaz bileşeni haline gelmiştir.Ultrasonun çalışma prensibi
Ultrason cihazı ses dalgalarının değişik yoğunlukta dokular içinde farklı hızlarda ilerlemesi ve yansıması prensibine dayanan bir mekanizma ile çalışır. Bu mekanizma aslında doğaya yabancı bir mekanizma değildir. Yarasaların uçarken, balinaların ise denizlerde yüzerken kullandıkları sistem de benzer bir prensibe dayanmaktadır. Öte yandan denizaltıların seyir sırasında ya da balıkçıların balık sürülerini ararken kullandıkları sonar cihazları da aynı mekanizma ile çalışırlar.
Ultrason cihazının bölümleri
Ultrason cihazları tıpkı bilgisayarlarda olduğu gibi farklı parçalardan oluşur.
Prob: Ultrason cihazının inceleme sırasında vücüt ile temas eden en önemli kısmıdır. Prob ses dalgalarını üretir ve yansımalarını algılar. Basit bir benzetme yapacak olursak ultrason cihazının ağzı ve kulağı gibi görev yapar.
Ultrason probları ses dalgalarını 1880 yılında Pierre ve Jacques Curie tarafından keşfedilen ve piezoelektrik etkisi adı verilen bir sistemle üretirler ve algılarlar. Probların içinde çok sayıda piezoelektrik kristali adı verilen quartz kristal bulunur. Elektrik akımı uygulandığında kristaller hızla şekil değiştirirler. Bu şekil değişikliği titreşime ve sonuçta ses dalgası oluşmasına yol açar. Tam tersi olarak kristallere herhangi bir ses dalgası ya da basınç ulaştığında bu kez elektrik akımı üretirler. Bu sayede aynı kristaller hem ses üretmek hem de sesi algılamak amacıyla kullanılırlar. Probun içinde ayrıca kendi ürettiği sesin oluşturduğu yansımaları ayıran bir bölüm ve üretilen ses dalgalarını odaklamaya yarayan bir de akustik lens bulunur.
Tipik olarak bir ultrason probunda yaklaşık 300 kristal bulunur. Bu kristaller birbirlerinden bağımsız olarak ses dalgası üretir ve kendilerine ulaşan yansımaları elektrik akımına çevirirler. Sonuçta saniyede yaklaşık 30 görüntü elde edilir ve bu 30 görüntü monitörde hareketli film gibi izlenir. Bu olaya gerçek zamanlı ultrason adı verilir. Diğer görüntüleme yöntemlerinde ise sadace tek bir kare görüntü elde edilmektedir.
Ultrason probları çok değişik boyutta ve şekilde olabilir. Probun türü elde edilecek görüntü alanını, üretilen ses dalgalarının frekansını, doku içerisinde ilerleyeceği mesafeyi ve elde edilen görüntünün çözünürlüğünü belirler. Kadın doğumda en çok frekansı 1-10 MHz aralığında ses dalgası üretebilen vajinal ve konveks abdominal problar kullanılır. Probun açısı inceleme amacıyla taranan alanın da genişliğini belirler.
Üretilen ses dalgalarının doku içinde ilerleme hızı saniyede yaklaşık 1540 metredir ancak aynı dalgaların gücü dokunun direncine göre değişir. Probu terk eden ses dalgası vücut içinde yansıyacağı, kırılacağı ya da emilip ısıya dönüşeceği bir yere ulaşana kadar ilerler. Kırılan ses dalgası yönünü değiştirerek ilerlemeye devam eder ve sonuçta ya bir dokuya ulaşıp yansır ya da emilir.Yansıyan ses dalgası proba geri döndüğünde kristallerde oluşan elektrik akımı merkez üniteye iletilir ve görüntü olarak işlenir.
Ses dalgasının frekansı ne kadar yüksek ise elde edilen görüntünün çözünürlüğü yani kalitesi de o derece yüksektir. Buna karşılık yüksek frekanslı ses dalgaları dokular içinde çok fazla ilerleyemez. Vajinal prob ile abdominal prob arasındaki farkın temeli bu özellikte yatar. Abdominal prob ile inceleme yaparken ses dalgaları üreme organlarına ulaşana kadar uzun bir mesafe katetmek durumundadırlar ancak vajinal incelemede prob incelenmesi amaçlanan dokulara çok yakın olduğundan ses dalgasının uzun bir mesafe katetmesine gerek yoktur. Bu nedenle vajinal incelemelerde daha yüksek frekanslı problar kullanılabilir ve abdominal proba göre çok daha kaliteli görüntü elde edilebilir.
Abdominal konveks prob Vajinal prob
Merkezi işleme ünitesi (Central processing unit, CPU): Prob bir ses dalgası üretip doku içine gönderdikten sonra buradan geri yansıyan ve elektrik akımına dönüştürülen sinyaller merkezi bir işleme ünitesi tarafından değerlendirilir. Dokuların yoğunluğu ve uzaklığına göre bu işlem ünitesi sinyalleri yükseltir filtre eder ve sonuçta görüntüye dönüştürür. Filtre işlemi sinyali görüntüyü bozabilecek dış seslerden arındırmak için gereklidir.Bu olaylar tıpkı şu anda kullandığınız bilgisayar işlemsinde olduğu gibi gerçekleşir. CPU aynı zamanda ultrason cihazının ve probun gereksinim duyduğu elektrik enerjisini de sağlayan kaynaktır.
CPU’nun bir diğer işlevi de elde edilen görünütünün kalitesini sağlamak ve bu görüntüyü çıktı ünitelerine iletmektir. Genelde CPU ünitelerinde cihazın kontrolünü sağlayan bir panel ve mouse ya da trackball da bulunur. Bunların görevi hem görüntü üzerinde işaretleme hem de ölçüm yapabilmektir.
Elde edilen görüntünün kalitesi probun frekansına ve kalitesine bağlı olduğu kadar aynı zamanda CPU kapasitesi ile kullanılan yazılıma da bağlıdır. Yazılım aynı zamanda verilerin işlenmesi ve ölçüm sonucunda özellikle gebelik ultrasonografisinde bebeğin büyüme ve gelişiminin değerlendirilmesi ile ağırlığının tahmin edilmesinde de kullanılır.
Çıktı üniteleri: Ultrtasonik dalgaların CPU’da işlennmesi ve görüntüye dönüştürülmesi ile elde edilen veriler çıktı ünitelerine aktarılır. Bu ünitelerin en çok kullanılanı monitördür. Bu monitör bilgisayar monitörü ile benzerdir. Pek çok ultrasonda renkli monitör de olsa ekrana yansıyan görüntü siyahtan beyaza dek uzanan gri tonlardan oluşmuştur. Ekrandaki koyu renk alanlar ses dalgasını kıran ya da emen oluşumları temsil ederken daha açık renkli alanlar sesi yansıtan ya da proba çok yakın olan dokuları gösterir. Örneğin sıvı ses dalgasını absorbe ettiği için içi idrarla dolu bir mesane ya da basit bir yumurtalık kisti ultrasonda siyah olarak görülür. Doppler etkisi ile çalışan ultrasonlar ise hareketleri de gösterebilir ve bu hareketler ekranda renkli olarak görülebilir. Bu etki en çok kan akımlarını izlemek için kullanılır. Probdan uzaklaşan cisimler ekranda mavi, yaklaşanlar ise kırmızı renkte görünür.
CPU’dan çıkan ve monitörde yansıtılan görüntü disket ya da CD gibi depolama aygıtlarında saklanabilir, bağlı olan bir video ile kasede kaydedilebilir ya da termal bir yazıcı ile kağıda aktarılabilir.
Özet
Bir ultrason incelemesini özetleyecek olursak:
Ultrason cihazı prob yardımı ile yüksek frekanslı ses dalgalarını vücudunuza gönderir.
Ses dalgaları vücudunuz içinde ilerlerken farklı yoğunluktaki dokulara çarparak ya emilir ve ısıya dönüşür, ya geri yansır ya da kırılıp yön değiştirirdikten sonra yansıyacağı başka bir dokuya kadar ilerlemeye devam eder.
Geri yansıyan dalgalar prob tarafından yakalanarak elektrik uyarısına dönüştürülür ve CPU’ya aktarılır.
CPU sesin doku içindeki ilerleme hızına göre dalgayı yansıtan oluşumun probdan olan uzaklığını hesaplar ve bu işlem saniyenin milyonda biri gibi kısa bir sürede gerçekleşir.
CPU yansıyan ekoların uzaklığını ve yoğunluğunu işleyerek bunu ekranda görülebilen iki boyutlu bir görüntü haline dönüştürerek monitöre yansıtır.

Doppler ultrason

Doppler incelemesinin çalışma prensibi "hareketli" cisimlerden yansıyan seslerin farklı olmasına dayanır. Burada hareketli olan kan damarları içerisindeki kandır. Kan içerisindeki hareket eden kırmızı hücrelere (alyuvarlara) çarpan ses dalgaları geri yansır. Çeşitli damarlara doppler incelemesi yapılmaktadır.Gebelikte doppler incelemesinde en sık kullanılan damarlar:Gebelikte ultrason inceleme yapılan duruma göre çeşitli arter (atar damar) ve ven (toplar damar) 'lara yapılabilmektedir. Bunlar:- Umblikal arter (Göbek kordonundaki atar damar)- MCA (Middle Cerebral Artery, Orta serebral (beyin) atar damar)- Fetal aorta- Umblikal ven (Göbek kordonundaki toplar damar)- Duktus venozus- İntrahepatik (karaciğerdeki) venlerDoppler inceleme gebelikte hangi durumlarda yapılabilir?- Anomaliler- IUGR (gelişme geriliği) şüphesi- PIH/ preeklampsi/ eklampsi (Tansiyon yüksekliği olan durumlar)- Fetusta anomali/ fetal hastalık şüphesi- Çoğul gebeliklerdeki bebeklerin eşit gelişmemesi- Fetusta kalp anomalileri/ kalp hastalığı- Aritmiler (kalpte ritm bozukluğu)- Annede kalp-damar hastalıkları- Daha önceki gebeliklerde gelişme geriliği, intrauterin fetal ölüm olması- Daha önceki gebeliklerde tansiyon yüksekliği, preeklampsi olmasıDoppler ultrasonun zararı var mıdır?Bu güne kadar doppler ultrasonun herhangi bir zararı veya bir bebeğe ters etkisi gösterilememiştir. Fakat teorik olarak ısı artışı yaratması gibi bazı nedenlerden dolayı yine de gereksiz yere ve fazla uzun süre yapılamaması önerilir.